Uluslararası İlişkiler bölümünden Ezgi Elci'nin koordinatörlüğünde ve Heinrich Boll Stiftung Vakfı tarafından finanse edilen bu proje, 2016 yılından itibaren Türkiye'deki siyasi parti rekabetinin göçmenlik meselesi üzerindeki dinamiklerini analiz etmektedir. 2011 yılından itibaren 3,5 milyonun üzerinde Suriyeli mülteci kabul eden Türkiye, göçmenlere yönelik halkın tutumlarının siyasi parti temsili açısından az incelenmiş bir vaka olarak öne çıkmaktadır. Avrupa Birliği üye ülkeleri bağlamında, göçmen karşıtı tutumların seçmenler arasında yükselmesi, popülist radikal sağ partilerin güçlenmesine, ana akım siyasetin dönüşmesine ve demokrasi gerilemesine önemli katkı sağlamıştır. Ancak Türkiye'nin durumu, bu desenin bir anomalisidir.
Rapor beş ana bölümden oluşmaktadır. İlk olarak, uluslararası göçün Türkiye’de nasıl bağlamlandırıldığı ve tartışıldığı ele alınmaktadır. İkinci olarak, Suriyelilerin son göçü etrafındaki tartışmaları dönüştüren kritik dönemeçler vurgulanmış ve veri toplama ile metodolojiye dair kısa bir açıklama yapılmıştır. Üçüncü olarak, anti-göçmen söylemindeki zaman içindeki değişiklikler ve Türk siyasi partilerinin anti-göçmen puanlarının analizi sunulmaktadır. Bu bölüm, aynı zamanda göçmen karşıtı tartışmayı iki boyutta karakterize etmektedir: meselenin önem derecesi ve söylemin tonu. Dördüncü olarak, siyasi partilerin Türkiye’de yaşayan Suriyelileri nasıl çerçeveledikleri ve sundukları göçmen politikalarını nasıl değerlendirdikleri tartışılmaktadır. Son olarak, rapor birkaç politika önerisi sunarak tamamlanmaktadır. Analizin çoğunlukla 2011-2021 yıllarını kapsadığı ve bu dönemin 2023 seçimleri öncesindeki takip analizine zemin hazırladığı unutulmamalıdır.